Welcome to WordPress.com. This is your first post. Edit or delete it and start blogging!

Ya RABBİ…
Sen KAHHAR İsmi Şerif’in Hakkı İçin Terörist İsraili Amerika’yı İngiltere’yi
Ve Onlara Destek Veren Tüm Kâfir Ve Münafıkları Senin Düşmanlarını
Ve Senin Dini’nin Düşmanlarını Kahr-u Perişan Et…
Sen KADİR’sin Senin Gücün Herşeye Yeter…AMİN…

Ya RABBİ …
Mazlumları Mustaz’afları Yetimleri Açları
Zulüm Görenleri Ve Acı Çekenleri..
Vatan’ımızı Filistin’i  HAMAS’ı Lübnan’ı ve Oradaki HiZBULLAH’ı
Irak’ın Afganistan’ın Doğu Türkistan’ın
Çeçenistan’ın Tunus’un
Cezayir’in Sudan’ın Müslüman Halklarını Koru
Ve Tüm  Müslümanları Koru… Nasıl ki Resul’ün Hazreti MUHAMMED MUSTAFA’ya
Bedir’de Hendek’te Mekke Nasıl Zafer Ve Fetih İhsan Ettiysen
O Resul’ün Bugünümüzdeki Ümmetinede Zafer Ve Fetih İhsan Et…
Sen Müslümanlara RAHMAN RAHİM ĞAFUR KERİM İsimlerin Hürmetine Rahmet Et…
Sen Rahmet Edenlerin En Güzelisin…
Muhakkak ki Sen Herşeyi Hakkı İle En İyiBilen ve Herşeye Gücü Yetensin…
…AMİN…AMİN…AMİN…

Başlamak için en uygun zamanı beklersen, hiç başlamayabilirsin, şimdi başla!  Şu anda bulunduğun yerden elindekilerle başla
Kalbinizi Unutmuşsunuz Bey Efendi Hanım Efendi, Kalbinizi!!!"

Unutkandır insan. En çok da kendini unutur. İnsan yanını yitirir. Sık sık kalbini düşürür göğsünden. Vicdanına temas etmeden geçirir bir ömrü. Gönlünün gönlünü etmeden getirir yarını. Şehrin gürültüsünde, telaşların yangınında, görsel kandırmaların kuytusunda, yüzüne serince değen, senden hiç yüz çevirmeyen, boş söz ve yalan söylemeyen, unuttuğun yanlarını hatırlayan, düşürdüğün kalbini yakana yeniden takan, çiçek kokulu bir pencere önünde bekleyen, yağmur sonraları ikindilerde sıcacık tebessümeyle koyup gelen bir dost içtenliğini…

Ateşli politik cepheleşmelerde, ezici küresel gündemlerde unuttuğumuz nedir? Gündelik telaşlarda, taraflılıklara indirgenen bakışlarda yitirdiğimiz kimdir? En acımasız siyasal rakiplerin birlikte ağladığı bir görüntü yok mudur ülkemizde? İri puntolu manşetlerin, kalın harfli köşe yazılarının kalıplarını kırıp da, savunmasız ve çıplak yanlarımıza aniden dokunuveren bir, bizi kol kola getiren, herkesi birlikte kucaklayan, kucaklatan bir ortak sevincimiz yok mudur? Yeryüzünün kavgalara boğulmuş, tarafgirliklere parsellenmiş acılı yüzünde, hele de bu ülkenin coğrafyasında, o kadar çok ortak sızımız var ki, ortak hazzımız var ki? Niye kavga ediyoruz? Neyi bölüşemiyoruz?

 

Siyasal etiketleri bir düşürsek yakamızdan. Sayısal etkilenmeleri bir kenara koyuversek… Ortak değerlerimize eğileceğiz hüzünle.. Ortak kaygılarımızın başında kucaklaşacağız umutla. İnsanın olduğu her yerde, insan özünün unutulmadığı her zeminde bir huzur umudu vardır, sevinçlerin gök mavisi saklıdır.

Hayat Kısa,

Kuralları Yık,

Kolay Affet,

Kalpten Sev,

Kahkahalara Boğul,

Ve Yüzünü Güldürmeyi Başaran Hiç Bir Şeye Sırtını Dönme…

 

Büyük bir ihtimal şu anda siteye girdin ve bu mesajı görüp okumaya başladın. Merakla mesajın tamamın da ne yazdığını okurken daha bu satırı bitiremeden birden omuzuna biri dokundu ve ister istemez arkana baktın ve kimi gördün sence işte karşında beklediğin şey Azrail (a.s) arkadan da belirdi.

Birden korkuya kapıldın, ülperdin, yüzün korkudan bembeyaz oldu. Kalp atışlarının hızlandığını farkettin, aldığın nefeslerin boğazın da düğünmeye başladı ve heyecandan bayılmak üzeresin.

Geçmiş hayatın gözünün önünden filim şeridi gibi geçti yaptığın iyilikler yada kötülükler. Birden ne yapacağını şaşırdın ve elin ayağın birbirine dolandı. Azrail (a.s) dönüp Hoş Geldin Ya Azrail (a.s) herşeyim tastamam, Efendimiz’i (s.a.v), Yüce Yaradanım’ı (c.c) ve benden önce gidenleri çok özledim, onlara kavuşmam için nice zamandır seni bekliyordum diyebilirmisin???

Eger bunu diyebilirsen ne mutlu sana. ALLAH (c.c) mutluluğunu daim etsin ve iki cihanda sana mutluluklar nasip etsin. Ama yok eğer bunu diyemeyeceksen vaah vah ki sana. ALLAH (c.c) günahlarını affeylesin kardeşim. Kabirde ve Mahşerde Rabbim Yâr ve Yardımcın olsun. Gercekten vah haline, demek ki eksik kalan bi şeyler var sence ne bu eksikler bunlar olabilirmi???

Etmediğin bir tevben, kılmadığın son bir vakit namazın, kılınmayan kazada olan namazın, tutamadığın kazada orucun, helalleşemediğin bir kula hakkın, ödemediğin bir borcun, helallik almadığın annen, baban ve eşin, edilmedik bir dua, üzerinde sahibine verilmemiş bir emanet, sünnet üzerine yaşayamama, Kur’an-ı Kerimin kurallarına uymama ve Rabbine (c.c) ve Efendimize (s.a.v) gereken sevgiyi gösterememen olabirmi???

Neyse eger yazıyı buraya kadar okuyabildiysen demekki hala yaşıyosun, hala fırsatın var ve Azrail (a.s) canını henüz almadı. Madem Azrail (a.s) gelmedi madem son bir fırsatımız daha var buyur bunu en güzel şekilde değerlendirelim nasıl mı bak izle şimdi;
-> Kılmadığımız en son vakit namazını son namazımız gibi kılalım.

-> Kılamadığımız kazada olan namazlarımızı kılmaya niyet edelim ve kıldığım vakit namazının arkasına kılabildiğimiz kadar kaza namazı kılalım.

-> Tutamadığımız orucumuz varsa hemen bu geceden niyet edip inşALLAH yarın oruclu olalalım.

-> Maddi pisliklerden (Gusl) temizlenelim ve dili kalbe indirerek tam bir teslimiyet içerisinde tevbe edip iki rekat tevbe namazı kılalım.

-> Üzerimizde kul hakkı var ise hemen o kişiyi/kişileri bulalım helallik isteyelim yada bi şekilde hakkını ödeyelim.

-> Annemizin babamızın (eger sağ ise) ellerini öpelim ve hellallik isteyelim (eger vefat etmiş ise) bir fatihayı eksik etmeyelim. Eşimizin rızasını soralım ve onunda helalliğini isteyelim.

-> Ödemediğimiz borcumuz varsa hiç zaman kaybetmeden bulup buluşturup borcumuzu ödeyelim.

-> Edemediğimiz bir duamız varsa hemen şimdi ellerimizi açıp duamızı edelim.

-> Üzerimizde her hangi bir emanet varsa hemen sahibini bulalım ve emaneti teslim edelim.

-> Efendimiz’in (s.a.v) sünnetlerini bi şekilde ögrenelim ve madem onun gibi yaşayamıyoruz hiç olmazsa onun gibi yaşayama çalışalım.

-> Her evde bulunan Kur’an-ı Azimi Şan’ı açıp okuyalım ve sadece okumakla yetinmeyip onu anlayalım ve onun emrettiği şekilde yaşamaya çalışalım.

-> Bütün sevgileri bir arkaya atalım ve Rabbimiz’e (c.c) ve Efendimiz’e olanca sevgimizi ve saygımızı verelim.

Öncelikle eger yazıyı buraya kadar okuduysa sana gercekten cok teşekkür ederim. Bunları ve eğer başka eksikliğimiz de varsa yapalım ondan sonra Azrail’i (a.s) bekleyelim. ALLAH (c.c) iman üzere ölmeyi ve razı olduğu kullarından olmayı hepimize ve hepinize nasip ve müsser eylesin. (AMİN)

Hey!!! Eger bu yazıyı sonuna kadar okuduysan tekrardan sana soruyorum samimiyetle söyle Hoş Geldin Diyebilirmisin???

Seni herkesin terkettiği anda bile..
Yüceler yücesi Rabbinin Seninle olduğunu unutma..!
Ne iyilik yaparsan karşılıksız yap..
Çünkü insanoğlu iyiliğe beşerce cevap verir.

Oysa ALLAH(cc) Rahmanca ve Rahimce..
Hal böyle iken hangisi daha karlıdır?
Hala nefsimizde çelişkidemiyiz?
Iyilik yapip karşılıgı beşerden mi bekliyoruz..??
Düsün, düsün ve yine düsün..
Tefekkür maneviyata açılan bir kapıdır..
Arala kalbinin kaplarını..
Eşsiz ve hazzi bol bir seyahata çık..
Bütün herşeyi bir anda olsa arkada bırak..
Kalbine O`nun aşkını koy..
Ve sükret…
Dertler birer sınavdır..
Sınavı kazanman için iki formul vardır;
Sabır ve sükür..
Umide tutun…
Umitvar ol…
Vuslatı düsün
Teselli bul..


Kur’ân ve sünnette Müslümanlar günah işlemekten men edilmişlerdir. Günah: Allah’ın emirlerine aykırı olarak görülen iş mânâsınadır.

Her günahta küfre giden bir yol vardır. Bu yolu tıkamak kuvvetli imanı gerektirir; Çünkü sağlam imanlı insan günahtan kaçınır.

Sefahat aleminde insanın ruhu kendi vücudundan iğrenir. Bunu sezdirecek olan kuvvetli imandır. Bir insanın imanı zayıfsa o insan işlediği günahlardan zevklendiğini zanneder. Şeytan ona böyle telkinlerde bulunur. Şeytan insanın dostu değil ki, nasihatlarına itibar edilsin. O hep sapıklığı telkin eder. Günah olan şeyleri fısıldar. Bazıları bu fısıltıları zevk zanneder. Allah korusun kahrolur gider. Onun için Allah (c.c.): “Şeytan sizin en büyük düşmanınızdır” (Yâsin Suresi: 60) buyurmuştur. Şeytanı düşman bilen kolay kolay günah işleyemez. Bundan dolayı sefahat âleminde insanın ruhu kendi vücudundan iğrenir. Günahları zevk vermez o insana. Bu, günahtan kurtuluşun bir yoludur.

 

Bütün günahlar şeytana kulluktan ve Allah’tan gayrısını dost edinmekten kaynaklanır;

Kur’ân-ı Kerim’de yer alan uyarıların büyük bir bölümü çıplaklık, şeytanı dost edinmek, şeytana tabiiyyet ve şeytanın saptırması gibi “şeytana kulluk” mânâsına gelen konuları içerir.

Şu hususu dikkate alalım: Günahlar Allah ile kul arasına çekilen bir perdedir; Allah’ın rıza ve sevgisinin önüne geçen bir engeldir. Kısacası, Allah’ın gazabına mucib en büyük felâkettir. Bu felâkete düşmek akıllı kişilerin yapamayacağı bir davranış bozukluğudur. Bundan dolayı günahkâr bir kimse helâ kuyusuna düşmüş kimse gibidir. Böyle bir kişinin yapacağı ilk iş temizlenmektir. Çünkü bu hâliyle kimsenin yanına çıkamaz. Bunun gibi, günahkâr insan tevbe etmedikçe temizlenemez; temizlenmezse Allah’ın huzuruna nasıl çıkacak?

 

Allah’ın hidayet verdiği kişiler yeryüzünde işlenen bütün suçların mesulüdürler. Ellerinden gelen çalışmayı yapmakla bu suçlardan arınmış olurlar. Bu husus Bakara Suresi’nin son âyetinde çok net ifade edilmektedir. Ancak, Müslümanlar bu hususta maalesef çok kusurludurlar. Nereden biliyoruz? Şu husus hepimize neden kusurlu olduğumuzu ifade ediyor: Ülkemizde ibadetler gizli, kabahatlere açık bir durum var. Müslüman bir toplumda bunun tam tersi olur. Yani, kabahat gizli ibadet açık. Bu Müslümanların kusurudur.

Kalbler kararmaya yüz tutmuştur. Ebu Turâbi Nahşebî hazretleri der ki:

Kalbin günahlarla kararmasının üç alâmeti vardır:

1- Günah işlemekten korkmamak.

2. İbadetlerde gevşeklik.

3- Vaaz ve nasihatlerin tesir etmemesi.

İnsan bu duruma düşünce, günahları güle güle işler. Peygamberimiz (s.a.v.) “Güle güle günah işleyen kişiler, cehenneme ağlaya ağlaya gireceklerdir.” (Camiu’s Sağır, c/2, sf: 138) buyurmuştur.

Şuarâ Suresi’nin 30’uncu ayetinin mealine dikkatinizi çekiyorum:“Başınıza gelen bir musibet, kendi ellerinizle zimmetlendiğiniz günahlar yüzündendir. Allah, işlediğiniz günahların çoğunu da affeder.”

 

21 Mayıs

DUA

Yâ Rabbî!
Bizim hâlimize bakarak muâmele etme. Kendi ikrâm ve ihsânına göre bize muâmele eyle.

Yâ Rabbî!
Kerem ve lütfunla hidâyet ettiğin kalbi tekrar dalâlete, sapıklığa meylettirme. Belâları bizden sarf eyle, çevir ve değiştir. Ey affı çok olan, günahları örten Rabbim!
O günahlar dolayısı ile bizden intikam alma. Bize azâb etme.

Yâ Rabbî!
Biz nefis ile şeytana köpek gibi tâbi olduksa da sen, azab arslanını bize saldırtma.

Ey Hayy, ebedî diri olan Rabbim!
Taleb ve duâ üzerine nasıl olur da kerem etmezsin. Sen kerem sâhibisin.Ey mahlûkâtın, yaratıkların canlıların ihtiyâcını gideren Rabbim! Sen varken hiç bir kimseyi hatırlamak ve ondan bir şey ummak lâyık değildir.

Yâ Rabbî!
Rûhumda bir ilim katresi var. İlâhî onu hevâ rüzgarıyla ten toprağından muhâfaza eyle.
Ey ihsânı çok olan Rabbim!
Cefâ içinde geçip giden ömre merhamet et.
Ey affetmeyi seven Rabbim!
Bizi affeyle. İsyân derdimize çâre eyle.
Ey yardım isteyenlerin yardımcısı!
Bizi hidâyete çıkar.

Yâ Rabbî!
Duâ ve yakarışlarımızda sana lâyık olmayan sözleri bilmeyerek söyleyip hatâlarda bulunmuş isek, o kelimeleri sen ıslâh et ve duâmızı kabul buyur.
Çünkü sözlerin hâkimi ve sultanı ancak sensin.

Ey âlemin yaratıcısı!
Kasvetli, kararmış, katılaşmış âdetâ taş gibi olmuş olan kalbimizi mum gibi yumuşat, feryâdımızı, âh u vâhımızı, hoş eyle ki rahmetini celbetsin, çeksin.
Bizi köle gibi kullanan bu serkeş nefisten bizi satın al.
O nefis bıçağı kemiğe dayandı (zulmü canımıza yetti).

Yâ Rabbî! Sana ne arz edeyim. Çünkü sen gizli ve açık her şeyi bilirsin."         

Ahiret Hava Yollari

Hareket yeri………Dunya
Varis yeri………….Ahiret
Ucus saati…………Her an kalkabilir
Evraklar……………Kimlik karti yeterli
Isim …………………Ademoglu
Cinsiyet…………….Toprak
Adres………………..Dunya
Musade edilen esyalar:
9 metre bez
Salih amel
Salih bir cocugun duasi
Faydali bir ilim
Kesinlikle yolcuya baska bir esya musade edilmez.Mutlu ve rahat bir yolculuk icin,saygin yolcularimizin;Kur’an-i Kerim ve Hadis-i Seriflerindeki talimatlara uymalari onemle rica olunur.
Not:Gorevlilere verilecek formlari dogru ve noksansiz doldurunuz!!!
Form: Omrunu nerede tukettin?
Vaktini nasil harcadin?
Parani nasil kazandin?
Allah icin ne yaptin?

Ahiret Hava Yollari – Genel mudur: Azrail

 

NAMAZ KILMAMAK İÇİN BİR TERCİH YAP

 Bütün ibadetlerine yerine getirmeye çalışan bir adam varmış. Orucunu tutar, zekatını verir, insanlara yardım elini uzatmaktan hiç geri kalmazmış.

Yalnız bu adamın bir kusuru varmış: Namaz kılmak ona çok ağır gelirmiş, üşenirmiş.
Bir gün varmış gitmiş çok büyük bir hocanın yanına.

Demiş ki:Hocam ne yap et beni şu namazdan kurtar. Namaz kılmamak için ne yapmam gerekse söyle yapayım. Yeter ki şu namazdan kurtulayım demiş.

Hoca:Ya evlat ben hiçbir yerde ne duydum ne işittim bu namazdan kurtuluş yok, borcun kılacaksın demiş.

Adam yalvarmış bul hocam diye. Hoca müddet istemiş adam gitmiş. Aradan haftalar geçmiş, adam gelmiş.

Buldun mu hocam demiş,kurtulacak mıyım?
Hoca:Buldum evladım eğer şu 5 şarttan biri sana uyuyorsa NAMAZ dan mesul değilsin:

1: ÖLÜ İSEN
2: DELİ İSEN
3: ÇOCUK İSEN
4: HAYVAN İSEN
5: KAFİR İSEN

                                TERCİH SENİN..
EY İNSANLAR GÖRÜYORUMKİ:
-EVLERİNİZ RUM KAYSERİNİN EVİNE
-LÜKSE HAYRANLIĞINIZ KİSRANIN TUTUMUNA
-SERVET PEŞİNDE KOŞMANIZ KARUNUN ANLAYIŞINA
-SALTANATINIZ FİRAVUNUN SALTANATINA
-NEFİSLERİNİZ EBU CEHİLİN NEFSİNE
-GURURUNUZ EBREHENİN GURURUNA
-YAŞAYIŞINIZ SEFİHLERİN YAŞAYIŞINA
—ALLAH İÇİN SÖYLEYİN BANA MUHAMMEDİ OLANLARINIZ NERDE?
                                                                                 YAHYA BİN MUAZ